2 Kasım 2011

Uçuşan balonlarız! Herkes ayrı renk...

‘İnsanlara bahar gelmiş
Bendeki bu kış daha hafifçe!’

Yine o çok derinlerdeki ruhum depreşti. Sormadan etmeden, sebepsiz yere tamda bana yakışır bir edayla böyle zırt diye! Tüm asabiyetime, ukalalığıma, takıntılarıma ve hatta pesimist hümanist karışımı hallerime bile bayılıyorum ya:) Ben iyki benim diyorum yine egom tavan yaptı tamda burada :) İnsan neşeli olmaya görsün işte!
Neyse kopan kayışı yerine oturtup birazda ruhumu konuşturayım diyorum. Ne dersiniz?
Ne diyceksiniz ımmm iniltileriyle ruhsal pozisyonlara geçtiniz bile! :)
O zaman başlıyorum:
Hayatın ılık rüzgarları alır götürür bizi, bırakır biyerlerde öylece bi başımıza. Sonra bi yürek gelir, elleriyle ya ısıtır ya soğutur yüreğimizi. Ya da elleriyle kanırtıp, kanatıp yüreğimizi öylece çekip gider, bi çentik daha atıp kırışık
çizgilerimize. Korkarsak eğer, kendimizi hayatın köşe bucaklarına itersek kendimizi kanımız pıhtılaşmaz, oluk oluk bir edayla dahada derine bir gölcük oluşturma çabası ile daha derinlere…
Ve sonra sadece bi damla kırmızı için bile yine bir damla kan! Bu sefer belki sevgiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder