8 Ekim 2011

Artık Geç Bence!



‘Mutlu bir çocukluk için hiçbir zaman geç değildir’ diyor ünlü düşünür Nil!
Öyle mi gerçekten? Yani geç değil mi?
  Peki, nasıl olucak bu? Çocuk gibi davranarak mı yoksa çocuk ruhlu kalarak mı? Bence her ikisi de safsata! Çocuk gibi davranırsak kimse bizi ciddiye almaz hatta ‘koca kız/adam olmuş hala çocuk gibi davranıyo!’ diye ayıplarlar. Çocuk ruhlu kalalım desek çocukluktaki gibi her şeye ‘aa ne güzel’ diyemiyoruz ki! Çünkü biz büyürken çevremizde her güzel bulduğumuz, bizi güldüren şeylerin sayısı azaldı. Her şeye ‘bu ne?’ diye sorduk, öğrendik, fazla merakımızda kalmadı. Biz büyüdük, büyüdükçe değişen hayatımız gibi, dünyamızda değişti. Değişmeyen tek şey; hala oyuncaklarımızın olması. Çocukken sindy bebeklerimiz, uzaktan kumandalı arabalarımız filan vardı şimdi ise elimizden düşmeyen laptoplarımız, cep telefonlarımız,

1 Ekim 2011

Küçük Fanus!

Yinemi aynı yolları yürüyoruz!
Yine en baştan!
Bak işte güvendiğin sularda boğulan balık yine sen öldün :(
Boşluk!
Hiçlik!
Yokluk!
Dün fanusun taşları üzerinde kıvrıla kıvrıla yüzen siyah kadife pulların vardı. Ama şimdi yoksun!
Oysaki benim en ihtiyacım olduğu anda annemle, babamın bana verdiği en güzel hediyem olmuştun.
Ama şimdi yoksun!
İşte her şeyin sonu böyle olacak. Elimden kayıp giden onca şey gibi…
Bende bu varlığımla birlikte, sonunda onca şey gibi yok olup toprağa karışacağım.
Savrulacağım…
Tek farkımız, senin küçük sevimli bi fanusun benimse