4 Ocak 2013

Ruhun Özü Evrenin Kumaşından!

önce fon müziğini veriyorum ki fonsuz okumayasınız.

Değişiyorsun,
Buna ayak uydurabilir misin?
Ruhun evrenin tozunu yutmuş, bütünleşmiş adeta
Bunun hakkını verebilir misin?
İnce ipliklerle birbirine bağlanmış onca düzenin içinde her şey havaya karışırken,
Neyi tutabilirsin, neye tutunabilirsin?
Aradığın öz sensin!
Aç iyice sesini, kulaklarından taşır,
Gözlerini uzat uzatabildiğin kadar ve genişlet.
Evrenin seyrelmiş ipliklerinin, iliklerindeki dansına şahit ol.
Müziğin titreşimi ile ipliklerinden akan melodilere uzat duyularını.
Hatırla şimdi kimdin, neyi arıyordun.
Uyumadan önce tüm sistematiği unut,
Camsın, saydamsın, tüm şeffaflığın ile uyuyorsun sadece.
Uyandığında kendinden bir adım ileri uzattığın gözlerinle göreceksin.
Çünkü sen evrenin sana sunduğu toprağın bir parçasısın.
Onun gözüyle görüp, onun elleri ile dokunuyorsun kendi bedenine bile.
Sana şarkılar mırıldanıyor, güzel sözler fısıldıyor hep.
Kucaklıyor seni, dizine yatırıp saçlarını okşuyor.
Nehirlerini senin içinden akıtıyor hissedebiliyor musun?
Senin tek bir hücren kâinatın küçük atomları ile dolu,
Özgürlüğün, can suyunu senden alan çiçeklerin kokusunda,
Duyabiliyor musun toprak altından çıkan milyonlarca çiçeğin kıpırdanışlarını?
Evrenin kavgasına tanık olmak yetmiyor mu sana?
Bırak onların kavgasını, gürültülerini soyutla varoluşlarından.
Sen evrenin bedenin ile yaptığı işbirliğine inanıyorsun,
Toprak kadar serin, gökyüzü kadar her şeyi kapsayan evrenin.
Senin zihnin tüm âlemi kucaklıyor,
Perdeleri kaldırıp ışığa yöneliyor ve gözlerini hep gerçeklere açıyor.
Güzele, doğruya, umuda.
Senin zihnini bulandırabilecek bir oluşum yok artık.
Kalbin ve ruhun inancın ile dağların zirvesini delebilecek kadar sağlam,
Bedenin bulutlarla yarışabilecek kadar hafif.
Hayat bütün yüceliği ile evrenin seyrelmiş iplikleri ile senin,
Çünkü sen evrenin çocuğusun. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder