Ne enteresan bi varoluşluk içinde, ne enteresan varlıklar olarak yaşıyoruz aslında farkında mısınız! Sürekli başımız önde evden işe işten eve gidiyoruz, okula gidiyoruz, ona şöyle buna böyle diyoruz, laf yetiştiriyoruz, üstüne bide ağzımızda söyleyemediğiniz laflar geveliyoruz, kafamızda korkular biriktiriyoruz, seviyoruz seviniyoruz çoğu zaman, hatta şansımız varsa aşık oluyoruz öyle yaşayıp gidiyoruz işte.. Peki karanlık bir boşluğun tam ortasında, sanki üzerine el feneri ile ışık tutulmuş gibi yarısı sürekli aydınlık olan ve aydınlık olma enteresanlığı yetmezmiş gibi bide sürekli dönen mavi bir topun üzerinde yaşadığımızın farkında mısınız! Saatte binaltıyüzyetmiş km hızla kendi etrafında dönen bir top! Bizim gibi delileri solda sıfır bırakacak bi artisliği kapsayan öyle ekstra deli işi bi devinim işte..
Artık nası bi gerekliliği varsa o mavi topun dönmeye, bende bunları düşünüp satırlara dökmeye gereksinim duydum. Yadırgamayın beni ha ‘bu deli yine ne işler peşinde, nereye bağlıycak konuyu kimbilir!’ demeyin, uyarmadı da demeyin. Çok pis konu bağlar, daldan dala maymunluklar yapar, kafa açar, ünlem çakarım, ruhunuz bile duyar valla :)
Neyse işte diyorum ki bu mavi topun üzerinde gezilip, görülmeyi bekleyen ne çok ülke, ne çok şehir, ne çok eyalet, ne çok kasaba, ne çok köy, ne çok sokak, mahalle, semt, kıyı, kenar, köşe.. ya işte ne geliyosa aklınıza onların hepsinden topyekün bi hayal demeti sunuyorum sizlere :) Çok severim ya belgesel izlemeyi, izleyince yine ‘hobaaaa kak gidelim be semaaa’ diye dellendi içimdeki turist ömer! ‘La otur şimdi oturduğun yere’ diye baskın çıktımda az olsun sindirdim garibimi. Neyse konumuz o değil sapmayalım lütfenceğzim..
Diyorum ki mesela Gabon Cumhuriyeti diye biyer varmış teee Afrika’nın batısında. Küçük nüfusu, natürel yaşam tarzları ve o hatunların giydiği rengarenk uçuşan kaçışan kıyafetleriyle beni benden aldı, götürdü attı Afrika’nın en huzurlu denilebilecek sorunsuz bölgelerinden birine.. Böyle canoncuumun objektifini burnuna dayayıp fotoğrafını çekmek isteyeceğim çocuklar gördüm, incecik kolları bacakları olan ama maşşallah kendinden önce giden göbeği olan, gülünce kendi renklerine ironik düşen bembeyaz dişli çocuklar..