Oysaki hepimizin bacağında, kolunda, yüzünde herhangi biyerinde, sokaklarda delicesine koşturarak oynadığımız dönemlerden kalma bol neşeli anılarımızı taşıyan izlerimiz vardır. Ne de çok severim böyle insana karakteristik özellikler kattığını düşündüğüm o izleri! Hele ki yüzünün kuytu köşesine saklanmışsa suskun bi çığlık gibi derin anlamlarını haykırır durur karşısındaki insana..
Ama artık yeni nesil çocuklarını sokak anılarından alıkoyan teknoloji onları ileride bakıp anılarını hatırlayacağı derin izlerden mahrum bırakıyor işte.. Zamane çocukları zaten çocuk gibide değiller, ne içler acısıdır bence bu gidişat…!
Ben artık yaşadığımız şehirlerin köşe bucak mahallelerinde, mahallenin gide gele yollarını törpülemiş insanlarının var olduğu yerleri merak eder, özler oldum. O insanlar çocukluğunu geçirmiştir o mahallede, gençliğini ve hatta yaşlanmış artık derman kalmamıştır bacaklarında törpülemeye yolları.. Sonra bide donu düşük çocuklar vardır, sümükleri kurumuş burun kenarlarında, sokaklarda oynamaktan üstü başı kir içinde kalmış ‘ebe sobeeeeeeeeeeeeeeee!’ diyerekten bağıra bağıra oynadıkları oyunun mutluluğunu gözlerinin taa içinde görebildiğimiz çocuklar.. İşte ben bi köşebaşından dönüp öyle bi mahalle keşfedip o çocuklarla kucak dolusu sevgiler paylaşmak istiyorum. Oyunlarına ortak olup birlikte ‘ebe sobeeeeeeee!’ diyerek bağırmak istiyorum. Kirleri, sümükleri bulaşsın bana hiç umrumda değil sarılmak, onların içten en derinden sevgilerini hissetmek istiyorum!
Sahi hala varmı ki böyle mahallelerde böyle çocuklar!
Herkesi ayrı ayrı tanımadığımız bidolu içten insanla paylaşılabilecek bidolu şeyimiz varken…
Neyse işte..
Duygusu büyük mısraları küçük dizelerimle noktayı koyup bikaç çocuk bulup ‘kutu kutu pensee’ oynayama gidiyorum ben! Darısı başınıza :)
Çocuk kalabilseydim hala, yüreğimde küçük korkularla,
Düşerim yada ellerim acır diye korkular...
Ama artık çocukluk sadece içimde,
Sadece umarsız gülüşlerimde,
Yüreğimde sonsuz endişe, ellerimde ise büyük umutlar var artık...
5 yorum:
asosyalleşmeye doğru bir eğilim var..sokakta 2 taş ile kale kurup mahalle maçı yapmanın keyfine varamıyorlar :) hele ki her oynanan sokakta cama çıkan teyzelerin 'Gidin başka yerde oynayın hasta var uyuyan var' sesinden mahrum kalıyorlar:)
ne toz kir içinde kıyafetleri, ne oyun peşinde koşarken acıktıklarını unuttukları için ağrıyan karınları ne de sokakta soğuktan üşümüş bi şekilde bulup besledikleri sokak hayvanları var.. çok ruhsuz, fazla bilmiş, çocuk gibi çocuk değil şimdikiler! üzülüyorum hallerine..
insan kendi çocugu böle olmasın istiyor ama sokakta oyunda ona eşlik etcek bi arkadaş bulmak sıkıntı olcak sanırım..
heheheeee siz çocuklarınızı sokağa salın, salıncada bana bi çağrı yapın ben hemencecik onlara eşlik ederim :) sümüklerimizi akıta akıta, elimizi ayaamızı çamura bulaya bulaya oynarık valla :) ay ne hoşş :))
iyi fikir :) birinin öncü olması lazım dimi :)
Yorum Gönder