Kimi insanlar duygularını saklar durur. İpeksi, pastel
renkli perdeler ardında.. Kimileri ise dayanamaz ateş püskürür gibi kelime
püskürür, anlamlandırır sonrada serbest bırakır kelimeleri ithaflarına doğru..
Bu bir ‘cesaret’ meselesidir aslında. Kimimizde ayyuka varır cesaret tohumları,
kimimizde ise minimumda kalır. Ama hiç kimsenin de cesaret tohumlarından yüzde
yüz arınabildiğini sanmam. Mutlaka bi köşede körüklenmeyi bekleyen duyguları
açığa çıkarabilecek bi avuçta olsa vardır bi cengâver gibi yüreğini
eline alıp ateşe bile olsa gözü açık yürütecek cesaret!
Hepsinin, her şeyin başı duygudur ve her insanın duyguları
önemlidir. Hepimizin ortak yanı iki gözümüzün, iki kulağımızın, iki elimizin ayağımızın
olması değil aslında. Hepimizin bir kalbi ve yüreği olması ortak noktamız!
Sevebiliyoruz, nefret edebiliyoruz, acı duyup bazen en derin duygularla
acıtabiliyoruz bile!
Ama hepsi insan olma kaynaklı değil ‘duygu sahibi’ olma
kaynaklı bunların! Ve duygu sahibi olan tek ırk değiliz tabii ki de. Hayvanların,
bitkilerin ve hatta doğanında duygusu olduğuna inanıyorum ben. Ve duygusu olan
her canlı saygı duyulmaya değerdir yeryüzünde. Bazen bir nesneye, bir eşyaya
bile anlamlar yükleyip, cansız varlıkları bile duygulu kılabiliyoruz biz,
duygusallığın dibine vurarak!
Ama bu iyi bişey işte! Ya duygularımız olmasaydı. Korkmayı,
heyecanlanmayı, merak duymayı ve en önemlisi sevmeyi bilmeseydik! O zaman
felaketimiz olurdu ve ne yeryüzündeki toprak mis kokulu ne de gökyüzündeki ay
hüzün bakışlı olurdu. Varsa yoksa uyumak, uyanmak, yemek, içmek, yürümek,
çalışmak, gelmek, gitmek olurdu monotonluğumuz..
İyki var bu duygu ve sevebiliyoruz işte kimimiz siyahı
kimimiz beyazı ayırıp, anlamlaştırarak.
İyki var bu duygu ve bazen saklayabiliyoruz çok içimizde,
derinlerimizde.
İyki var bu duygu ve hissedip, heyecanlanmamıza sebep
oldukça artan bi coşkuyla.
İyki var ve hep var bu duygu dünyamızı saran biçimde
insanlarımıza, sahip olduklarımıza, tüm varlığımıza değip geçerek, bazen katıp
götürerek, bazen alıp getirerek..
O zaman duygusu olan herbişeye sesleniyorum: ‘Duygularınızı
Seviyorum!’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder