27 Eylül 2011

Saç Kestirmek: Kendini Değiştirmenin En Evcil Yolu!

Bir bayanın saçıdır onun en büyük özgürlüğü! Çoğu zaman hayatına şekil verir. Giyeceği kıyafeti, yapacağı hafif makyajı (hafif diyorum çünkü ben ağır makyaja karşıyım) hatta süreceği ojenin rengini bile saçlarının ruh haline göre belirler.
Yorgunsa eğer saçlar, bi kot bi tişört yeter onları tamamlamak için. Ama taranmışsa bir güzel, upuzun dalgalı ya da dümdüz bir biçimde bırakmışsa kendini omuzlardan aşağı doğru o zaman giymek lazım işte en güzel elbiseleri!
 Kurtarıcıdır çoğu zaman saçlar! Sıkılırsın, bunalırsın, yere göğe sığamaz, sığdıramazsın ruhunu. İşte o zaman hayatına şekil veremeyince gider saçına şekil verirsin. Sadece şekil vermek değildir alınan o karar; cesursan artık kısacıktır saçların…
Bende böyle bir şekil girişiminde bulundum ve deli
damarıma yenik düşüp böylece cesur bir hatun olduğumun altını çizmiş oldum J
Yıllarca yağlayıp, ballayıp omuzlarımdan aşağı süzülerek sırtıma yoldaşlık yapan saçlarımdan ayrı düştüm. Kendimi önce kuaför koltuğunda buldum. Sonrada aynada gördüğüm kızın ben olduğuma inandırmaya çalışırken buldum kendimi. Tamam kabul depdeli, dopdolu, hoplayan, zıplayan duygularıma cuk oturan bir görüntü oluşturdu bende ama bunu ilk zamanlar idrak etmek bir hayli zor oldu. Şaşkınlığımı gizlemek numaraları ile kıvranırken bende yine 32 diş gösterileri J
“Aman Allahım yani artık ben saçlarımı rüzgara doğru savurup, sanki çok güzelmişim gibi ağzımı kocaman açarak gülümseyemeyecek miyim! Artık at kuyruğu yapamayacak mıyım saçlarımı!”
Ben cesurum diye ortalarda dolanan kızın aptal şaşkınlıkları da bu replikler işte J
Ama bu bahsettiğim çokta fazla sürmeyen evrenin hemen ardından beni şaşırtan ikinci evre saçlarımın kısalığına çevremin tepkisi oldu.
Olay oldu!
Polemikler oldu!
Oh oldu!
İyi oldu J
Dıdımızın dıdısının dıdısı olan bir teyzem “Semaaaa aaaa naaptın seeen saçların upuzun çok güzeldi amaaa” yakarışları ile ilk darbeyi vuran oldu. Tabi bense tüm soğukkanlılığımı takınmış “aman teyzecim saç değil mi uzar!” derken kendimi mi onu mu telkin ettim bilemedim.
Bundan sonraki vaka ise iki arkadaşımın semanın saçı olmuş-olmamış polemiğine şahit olmam oldu;
A kişisi: ‘Sema valla çok güzel olmuş, çok yakışmış, şahsen ben çok beğendim.’
B kişisi: ‘Yaa bi saçmalama diğer türlü daha güzeldi, böyle bi garip olmuş, yo yo beğenmedim.’
(onun bi garip dediği ifadenin altında yatan gariplikleri biliyorum ben, orasını karıştırmayın, garip diyosa gariptir :)
Ama tüm bu vakalardan harici ayılıp bayılanlarda olmadı değil tabi. Mesela;
“Anaaam valla benimde saçlarımı kısacık kestirip, kıvırcık saçlı olasım geldi sema yaa özendim çok.”
“Saçlarının karmaşıklığında seni görüyorum sema.” (bu bir iltifattır benim için :)
“Kıvırcıkım benim pek sevimli olmuşsun la.” (bunu diyen kardeşimden koskocaman bir muck aldım devamında)
“Vay vay vay sema sen misin yaa beyonce’un yandan yemişlisi gibi olmuşsun.” (buda iltifattır valla:)
Yani kısaca bunca satıra konu olan çoğunun amaaan altı üstü saç dediği şey bir bayan için (burada genelleme yapıyorum, istisnalar kendi bilir) çok önemli bir konuma, duruma, yere, öneme sahip!
E anlattığım gibi ruhsal, çevresel, içsel, dışsal, polemiksel, öldüresim gelensel durumlara sebep olabiliyor bu her teli ayrı can taşıyan saç mereti. Benden size tavsiye eğer bir bayanın saçı mevzubahisse aman dikkat!...
Haa bu arada mutluyum, amaaan saç değil mi uzar! 

Hee bide son sözüm şu olsun; kısa saçlı kız mı olur be! O ne öyle !


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder